ders vermek

Significados de "ders vermek" en diccionario inglés turco : 18 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	ders vermek	teach v.
The 21 May forum was a very important moment for me and one that taught many lessons. 21 Mayıs forumu benim için çok önemli bir andı ve birçok ders verdi. More Sentences
General
2	General	ders vermek	give a lecture v.
After he had given a lecture, he had an interview with some students. Dersini verdikten sonra bazı öğrencilerle söyleşi yaptı. More Sentences
3	General	ders vermek	tutor v.
I could tutor you. Sana ders verebilirim. More Sentences
Common Usage
4	Common Usage	ders vermek	give a lesson v.
General
5	General	ders vermek	school v.
6	General	ders vermek	lecture v.
7	General	ders vermek	scold v.
8	General	ders vermek	instruct v.
9	General	ders vermek	rebuke v.
10	General	ders vermek	give a good lesson v.
11	General	ders vermek	prelect v.
12	General	ders vermek	lesson v.
13	General	ders vermek	betutor v.
14	General	ders vermek	deliver a course v.
15	General	ders vermek	document [obsolete] v.
16	General	ders vermek	document [obsolete] v.
17	General	ders vermek	praelect v.
Idioms
18	Idioms	ders vermek	kick in the rear v.

Significados de "ders vermek" con otros términos en diccionario inglés turco: 34 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	özel ders vermek	tutor v.
I could tutor you. Sana özel ders verebilirim. More Sentences
2	General	bir ders vermek amacıyla kaleme alınmış kısa hikaye	exemplum n.
3	General	ders vermek (okul vb)	lecture v.
4	General	özel ders vermek	coach v.
5	General	düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek	spoonfeed v.
6	General	-e özel ders vermek	coach v.
7	General	ders/konuşma vermek	give a talk v.
8	General	yeniden ders vermek	reinstruct v.
9	General	(birine) ders vermek	larn v.
10	General	ders vermek için kullanılan	penitentiary adj.
Colloquial
11	Colloquial	acı bir ders vermek	teach a painful lesson v.
12	Colloquial	iyi bir ders vermek	teach a painful lesson v.
Idioms
13	Idioms	iyi bir ders (vermek)	a short sharp shock n.
14	Idioms	birine bir ders vermek	teach someone a lesson v.
15	Idioms	birine bir ders vermek	teach somebody a lesson v.
16	Idioms	birine bir ders vermek	teach a lesson to somebody v.
17	Idioms	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.
18	Idioms	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.
19	Idioms	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.
20	Idioms	birine ders vermek (ceza)	give someone a black eye v.
21	Idioms	birilerine ders vermek	bang your/their/our heads together v.
22	Idioms	birilerine ders vermek	bang people's heads together v.
23	Idioms	birilerine ders vermek	knock people's heads together v.
24	Idioms	birilerine ders vermek	bang/knock your/their heads together v.
25	Idioms	(birine) ders vermek	bring (one) to task v.
26	Idioms	(birine yaptığı bir hatayla ilgili) ders/öğüt vermek	call (one) to task v.
27	Idioms	birine bir ders vermek	could tell someone a thing or two v.
28	Idioms	birine bir ders vermek	could teach someone a thing or two v.
29	Idioms	bir ders vermek	tell a thing or two v.
30	Idioms	acı bir ders vermek	teach a painful lesson v.
Education
31	Education	ders vermek (üniversitede)	lecture n.
32	Education	1859 yılında peter cooper'ın sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurduğu bir üniversite	cooper union n.
33	Education	1859 yılında peter cooper tarafından sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurulan bir üniversite	cooper union for the advancement of science and art n.
Slang
34	Slang	(birine) bir ders vermek	drop some knowledge on (one) v.